Bir Şiir Denemesi - 1
Sen!
Toplum kenesi.
Kendinden başka herkese
hükmetmeyi amaç edinmiş bir sömürge devleti,
belki de tiranlık.
Sen,
bir başkasını hissedememe noksanlığı.
Kemik torbası ve kıl yumağı.
Toz topağı ya da kan damlası.
Rüzgarda savruldun,
bölük pörçük ve yarımsın.
Sen,
Geçmişinin en karanlık safhasına
yırtık bir perde çekmiş vefa yoksunu.
Sen,
belki de tüm insanlığın el ele tutuşup
kül olma hazırlığına,
hızla kibrit çakmış hırçın endişe yumağı.
Karnı hep aç olan
ve hep kendini yücelten.
İnan bana,
en güzelini sen giyersin.
En gencimiz de sensin.
Senden iyisi yok.
Saç modelin en güzeli.
İyi ki sakallarını kestin.
Vay be
ruj sürmüşsün ve sana çok yakışmış.
Bak, yurtdışına da çıktın.
Senin söylediklerini,
kim söyledi ki şu zamana dek?
Harikasın!
Keyfin gıcır.
Hey baksana,
aramızda en akıllı sensin!
Hayatın boyunca,
onca şeyi başardın.
Senin mertebene herkes erişemez,
bunu biliyorsun.
Etin de çürümez senin.
Senden beceriklisi yok.
Ellerin konuşur,
Yüreğin ise tatilde.
Canın mı sıkkın?
Endişe etme,
senden daha dertlisi yok.
Aramızda en depresif sensin.
Biliyorum,
her şeye de göğüs gerersin.
Söylediğin her şey,
herkes için bir kanun niteliği taşıyor.
İnan bana, sen en iyisisin.
Asma suratını,
en güçlümüz
ve en erdemlisi de sensin.
Sen bilirsin her şeyi
ve asla taviz de vermezsin.
İnadın, inat.
Tamam, sen bilirsin.
İster selam ver bana,
istersen de gönülsüzce cevap.
Hazır söze başlamışken
üzgünüm ancak
değer bilmezsin
ve ilgiye doymaz.
Sana ağır gelen tüm eylemlerin sorumluluğunu
arsızca yüklenmez
ve de herkese yükleyensin.
Sana kim olduğunu söylemeli:
Agresif bir hüzün bağımlısı.
Çelişkiler silsilesi.
Tanrı'nın sert tokadı.
Balgamlı öksürük.
Doyarak soluyamadığım nefes.
Kafa karışıklığım.
İnan bana,
tam bir karın ağrısısın!
Balkonunda otur.
Biraz bana bak,
çünkü sen
benim aynamsın.
Donuk bakışların okunabilir.
Parmak uçların
bir zımpara gibi,
Göğüs kafesimi delip geçebilir.
Çağdaş insan!
Yargıç, jüri ve de cellat.
İtaatkar köle.
Şişkin cebin orospusu.
Uykudan kan ter içinde uyandıran kabus.
Gücün cazibesine boyun eğmişsin.
Sen ve kişisel alışveriş merkezin.
Bildiğin şeyler var,
güya kendinden başka.
Kirli suyun köpüğü ve de parıltısı,
Kaldırıma yapışmış cırtlak pembe sakız.
Romantik terleyen deri,
Pürüzlü ve ağız dolusu küfür.
Sen bir mucizesin.
Hayat, sen varsın diye.
Sen benliğin prangası,
Sensizliğin ise ihtimalsizliği...
Aramızda bir gerilim olduğunu hissediyoruz,
ancak bu gerçek değil.
Yoksunluk
ve değişime muhtaç bir ihtiyaçsın.
Senden başka kimsem yok.
Gördüğün üzere
her şeye
"sen" diyerek başlardım,
ve artık "ben" diyerek bitiriyorum.