Kayıtlar

Kasım, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Havlayan Kedi

Hayat bazı bazı tesadüf, umulmadık olan ve inanılamayacak olanlardan ibaret. Asla kesişemez dediğim herkes bir noktada kesişip, bir deneyimi paylaşmakta.

Güçsüz ve Bezgin

"İçimde biriken bu hüzne katlanamıyorum" demek, artık benim hakkım. Ruhumun parıltılı çeperine işlemiş olan bu temizleyemediğim bariz is lekeleri, beni baştan sona (ya da içten dışa) sarmalamaya başlıyormuş gibi hissediyorum; sakin ve gaddar bir tavırla. Hisler ve onları yaşama ait pek çok şeye iliştirmeye çalışmak, düşüncelerin bir türlü mola vermemesi insanın gerçekten de pestilini çıkartıyor. Kendi kendini sabote eden rolünü istemeden üstlenmek ne de zormuş! Herkes beni alaşağı etmek peşindeyken, kendimi nasıl savunabilirim? Kendimi savunamadığım durumlar yüzüme tonlarca ağırlık ya da küflü bir gürz gibi inerken ve bu aciz tavrımın görüntüsü ise kendi gözlerimin önünde alaycı bir şekilde dans ederken, bir şeyi sevebilmek nasıl içimde yeşerebilir? Aslen suçum olmadığı halde neden prangalarımla birlikte karanlık bir hücreye atıldım? Susmak içimde birikiyor ve bunu sindiremiyorum. Hazımsızlıktan karnım şişti ya da çok bira içer oldum. Biriken her şeyi, içime doğru böğürerek k...
Sanıyorum ki ramak kaldı.

Suskunlar ve Panik Atak

Kas seğirmeleri, kesik nefesler ve sürpriz gözyaşları. Korku, endişe, telaş ve bir çözüm arayışı. Bir kişinin, sahte kabuğunu çatlatışına seyirci kalmak. Bu dramatik manzaranın sunduğu belli belirsiz acının, tanık olan kişiye bir rolü olduğunu hatırlatması. Kişinin, içinde bulunduğu an içerisinde bu rolü giyinmenin sarsıcı gerekliliğini üstlenmesi. Şekli, rengi ya da dokusu çok sevilen ve rastgele bulunan bir taşın, basınç ya da sürtünme kuvveti ile ufalanabiliyor oluşunu gözlemlemek; bir kum tanesinin serüvenini, ona tanıklık ederek öğrenmek. Taşların aslında katı bir materyal olmadığını idrak etmek ve ortak acı vasıtasıyla aydınlanmak.

Boğanın Boynuzları Sivridir ve Bazı Akbabalar Leş Sever

Genç Bir Cesedin Cebinden Çıkan Not : 04/11/2017, C umartesi. Saat 04:15 civarı. Sarı ve Loş Işıklı Mutfak. "Olan biteni hikaye örgüsünden ziyade sıralı, birbirinden bağımsız ve aslında bir o kadar da bağlı sözcük, imgelem ve kavram vasıtasıyla izah etmek gerekliyse ya da gücüm sadece bunu yapabilmeye yetiyorsa : merak, keşif, ihanet, kandırılmak, kandırmak, aldatmak ve aldatılmak, ayaklar altına almak ya da alınmak, yalan, sahteye bürünmek, sahte olanı sunmak, gerçeği görmezden gelmek, geçmişe sarılma arzusu, bugüne dair umutsuzluk, gözyaşı, kırmızı gözler, sarılmak, kaos, yıkım, gizlemenin gerekliliği, bilinmezlik, sarhoşluk ve belki de eskiden aşina olunan ve kişinin adımlarını ya da nefesini tanıyan bir sokağın kişiye bir anlığına da olsa sunduğu hatıralar ve tümü sonucunda kişinin eyleme dökülmesi, özlem, nefret, aşk, heyecan, panik, endişe, hissizlik, boyun eğmek, kabul görmek ve reddetmek, hayrete düşmek, benliğin bükülüşü, uyku, gizlice iş çevirme, hainlik, hinlik, k...