Gece uykumdan, herhangi bir dış müdahale vasıtasıyla uyandığım ve tekrardan uyumak için çokça çabaladığım vakitlerde, zihnim aniden ve kontrolüm altında olmadan geçmişimdekilere sunabileceğim kelimeleri, normalde belki de beceremeyeceğim kadar mantıklı bir halde kurgulamaya kalkışıyor; hem de erişemediğim bir cesaret, erdem ve dürüstlük ile. Bu durum belki vakti zamanında diyemediklerimin, belki de demek istemediklerimi hep kendime saklamış olmamın bilinçaltımdaki yansımasından kaynaklıdır. Bilmiyorum... Bahsettiğim durumun çoğunluğunu hep içimde yaşayan ve iradem ötesinde olan esaslı bir varlık gerçekleştirirken, iradem dahilindeki ben, tekrardan uyuyabilmek için yattığım yerde kıvranıyor ve gerçek anlamda can çekişiyorum. Zihnim, oluşturmaya yeltendiğim bu hayali diyalog ya da monologları var eden kusursuz nutuğumu yönlendirmeye çalışıyor. Söylemleri bütüne ulaştıran tüm sözcük öbeklerini sıralandırıyor, hepsinin üstünden geçiyor, hitabete oldukça özen gösteriyor, iletişimi karşı...