İçgörü
Herhangi bir seçenek yok. Hayat, düz bir çizgiyi andırıyor. Kusursuz bir çemberden bozma, muntazam ve kısıtlı bir yapı. Döngülerinin tümü sayılı ve h er bir detayı daha en başından özenle hesaplanmış. Başlangıcı ve sonu aynı, arada kalan her şey belirsiz. Sadece kendi kanunlarına itaat ederek çalışıyor ve size hükmediyor. Yanılsama ise çok sonradan sahne alıyor: gözlerinize karanlık bir perde indiğinde ve artık her şeyi görebiliyor olduğunuz yalanına inanmaya başladığınızda. 'Neden ben?' ya da 'ya şöyle olsaydı?' gibi sorular, hislerden oluşan formlarını sadece sizin için oluşturmaya başladığında. Tüm soru işaretleri, şimdi size hizmet etmek için can atıyor ve siz onların arasında kaybolmayı arzuluyorsunuz. Sonrasında, bir an için durup geriye baktığınızda hayatınız, sanki dalları yeni budanmış bir bonsai ağacı veya çok çatallı bir şimşek gibi görünüyor. Bir kökten, bin bir yöne yayılmış, bütün ve sistematik bir manzara. Motifleri, agresif bir virüsün hareketlerini andı...