Mağara Adamı
En primitif ya da içgüdüsel hareket ettiğimiz anlarda açığa çıkan her şey, hem gerçek hem de saklanamamış ya da asla saklanamayacak olan; hayvansal bedenimize ait olan şeylerdir. İnsanın içerisinde keyfine göre uykuya dalan bir hayvan yatar.
O nedenle birini tüm çıplaklığıyla tanımak isteyen kişi, öncelikle o kişinin özüne katlanabileceği kadar işkence etmeli, ardından kamufle olmak için kullanılan tüm araçları -bunlar sözcükler ya da mimik maskeleridir- ilkel metotlar ile yavaş yavaş zedelemelidir.
Ancak birini tanımak isteyen kişi, hamle önceliğini daima kendinde bulmalı, yani ilk önce karşı tarafın zihnine kendi içini gelişigüzel kusmalıdır. Buna ya da benzerlerine bazen manipülasyon da denir.
Bu süreçte gerçekleştirmeye uygun olduğuna inanılan hamleler arasında herhangi bir boşluk kalmamalı, hızlı ve düşünülmüş biçimde hareket edilmelidir. Yoksa iki tarafında sorumlu tutulması gereken en ilkel anlarda, kişilerin içerisinde gizlenmiş olan avlanma arzusu ve vahşet, alenen ifşa olur.
Böylelikle, iki tarafın da içinde bulunmak zorunda kalacağı daimi bir çatışma ve üstünlük mücadelesi başlar. Yani pençeler bilenir ve dişler gösterilir. Kan damarda kaynar, artık bir mücadele vardır.