Üstü Örtülü Tragedya II: Festival ve Denize Karşı Gündoğumu Eşliğinde Yılan Sokması

Hayatın kişinin üstüne daha hazırlıklı ve daha gaddarca geleceğine dair ya da her zaman çok daha ağır bir tecrübe yaşayacak olma ihtimali hakkındaki düşünce ve tasvirler, endişeyle karışık bir biçimde, sürekli olarak zihnin diyarında dönmeye ve dolaşmaya başlayınca kişi, o diyarın sakinlerini, gözlerinin yaşlarına dahi bakmadan katletmeli, yani kanlı ve terli bir katliam yapmaya yeltenmelidir. 

Çünkü kişinin gözlerinin önünde gerçekleşenlerin pek çoğu, hastalanmış ve artık kirlenmiş bir zihnin oluşturduğu illüzyonlardan ibarettir ve bu da bir nevi gerçekliğin ve onun paklığının yitimi demektir.

Çünkü acı bir tecrübe, kişiye her zaman gözlerine sinsice ilişen gerçekliği reddetmeyi buyurur. Acı artık katlanılamaz olduğunda ise, kaçacak yer bulmak her daim en kolay olandır; yani gerçeklik, kişi için artık yitirilmiştir.

Zihin, kişiyi her daim yener ve istediğini, istediği şekilde kişiye yaptırır. Bu nedenle kişi, kendi zihnine körü körüne inanmaktan ve sadık kalmaktan kaçınmalı ve başkalarına güvenmeyi ve bağlanmayı bir şekilde öğrenmelidir.

Şimdi çadırı toplama vakti.