Kayıtlar

Haziran, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Doğamızı Anlamak

Herkes, bir şekilde, başkasında gördüğü açığı kapatmak ya da daha dürüst bir tabirle başkasının kusurunu örselemek peşindedir. Herkes, kendini tanımadığı ölçüde ancak bir başkasına kendini tanıtabilir ve esasen herkes, başkalarını tanıyor olduğuna inandığı kadar, kendi doğasını tanımaktan bir adım daha uzaklaşmış olur. Herkes, başkaları için sınırlarını belirlediği gerçekliğe dair, kendince kuvvetli çıkarımlarda bulunur ve bu çıkarımlara da gözü kapalı kanar. Ancak kişi, gerçekte sadece kendini kandırır ve de kandırabilir. Kişi, mantığı aracılığıyla oluşturduğunu sandığı tüm bu çıkarımların, esasen kendisinde eksik olan nitelikler olduğunu göremez. Yani temelde herkes, kendi yoksunluğunu, başkalarının haklarını sömürerek yamamaya çalışır ve bunu otomatik çalışan bir makine gibi, bilinçsizce uygular. Çünkü insanın doğası, yalnızca kendi menfaatine odaklı işler. Her birimiz, birbirinden farklı niteliklerle kuşatılmışızdır. Bu tıpkı suratlarımızın birbirinden farklı olmasına benzer. Yarat...

Seçim Nerede Devreye Girer?

Eğer varsa, özgür seçimi nerede bulabiliriz? Bu soruyu cevaplamak için önce kendi özümüzü anlamalı ve bizi oluşturan elementleri görmeliyiz. 1933’te yazılan, “Özgürlük” makalesinde, Baal HaSulam her maddenin ve her kişinin içinde onları tanımlayan dört faktör olduğunu açıklar. Bu faktörleri izah etmek için bir buğday tohumunun büyümesi örneğini kullanır. Tohumun büyüme sürecini izlemek kolay olduğundan ve olguyu bütünüyle anlamamızı sağlayacağı için bu, mükemmel bir örnektir. 1. İlk Madde – Genetik Özümüz İlk madde, her nesnenin içindeki genetik özdür. Farklı şekiller alabileceği gibi, kendi içinde asla değişmez. Örneğin, buğday toprakta çürüdüğü ve şeklini tamamen kaybettiği zaman, onun genetik özünden yeni bir buğday tomurcuğu daha büyür. İlk etken, öz, temel ilkeler, genetik kodumuz başlangıçtan bizim içimizdedir. Dolayısıyla, bunu değiştirmemiz ya da etkilememiz olanaksızdır. 2. Değiştirilemeyen Nitelikler Özün evrimsel yasaları asla değişmez ve her nesnenin değişmez nitelikleri b...
Istırabın yolu ya da hazzın yolu , başka bir yol yok. Bu iki yolun ise kendi içlerinde barındırdığı friksiyonlar var. Yani her şey adımları atana ve bu adımları attırana bağlı.
Tüm ölçümler şu prensibe göre yapılanmıştır: Etkinin kendisi değil, etkiye olan tepki ölçülür.
Şafak beni değil, ben şafağı uyandırırım.
Başını eğenin, suratı erken çöker. Çünkü tam karşısında olanı görmeye meyillenmeyen kişiyi toprak kendine doğru çeker, gökyüzü ise kendinden yavaşça iter.

Sold Out!

Hem yazan, hem yöneten, hem de oynayan bir tanrı.
Eylem, onu oluşturan düşüncenin başında belli olur.

Gerçekliğe Karşıt Olan Tüm Eksikliklerimiz

Şunu bil: herkes haklı ve belki de hiç kimse suçlu değil. Ve unutma: kişinin, hayatına dair kendine atfedebileceği hiçbir şeyi yok. Varoluşunun dinamiklerine ters mühendislik uygula ve dilini törpülemek için olduğun yerde üç kere zıpla, altı yüz altmış altı kere düşün ve bir kere söyle. Sen bir arzusun: kendin için haz alma arzusu. Bu hali hazırda doğan. Bu nedenle doğanı, onun tam zıttı ile kıyafetlendirmeden, realiteyi olağan bütünlüğü ile algılaman olası değil. Çünkü realitenin her bir elementi, zıt niteliklerin birbirleriyle olan ilişkisinde kendini bütün çıplaklığı ile bizlere ifşa eder. Herkes, bir diğerinden sorumlu olmadığını ve sadece kendinden sorumlu olduğunu sandığı sürece dünya çatırdamaya ve de fazlalığı üzerinden silkelemeye devam edecek. Yanılsamalar bizi yeniyor. Ama öyle, ama böyle...  Doğanın kanunları eğilmez ve de bükülemez. Zayıf, bencil ve uyumsuz hayatta kalamaz. Sadece ve sadece kendinden sorumlu olduğuna inanan herkesin, kendisiyle arası, esasen başkalarıy...