Kayıtlar

Ocak, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hardal Rengi Kazağım

Bazılarımız, bizi biz yapan yegane nitelik olduğu varsayılan  empati den yoksun olduklarını, çeşitli eylemlerle düpedüz bizlere gösterir. Bu insanların, tüm  " sen"  merkezli düşünceleri , anlık muhakemenin, bireysel zıtlıklar ve arzuların oluşturduğu ağın içerisinde çırpınır durur . Onlar için bir aksiyon ya da durumu var eden kişiler ve o kişilere ait olan her şey göz ardı edilebilecek kadar önemsizleştirilebilir. Yani onlar için her şey, harcanabilirdir. Ve bu bilinçli kıymetsizleştirme durumu, her zaman için efor sarf etmeyi gerektirmeyecek kadar kolay ve savunulabilirdir. Bu kişiler için başka bir insana ait olan ya da insancıl olan her şey, reddedilebilirdir. İnsan olmaya dair olan tüm kavram ve değerler, başkaları tarafından değil, yalnızca onların gözünden nitelendirilebilecek kadardır. Empati dediğimiz bu sorgulanabilir ve güvenilemez kavrama sahip olduğuna inananlar ise, insan olmak peşinde olduklarını savunur. Her daim insancıl olmak odaklıdır. Fakat ne yazıkt...

Hayal Gücü ile Gelişip, Bilinçaltından Fırlayanlar III:

Bir çilek, eğer insana dönüşebilseydi dişi olurdu ve bir gün ben kafamı eğmiş yolda yürürken tam köşeyi döndüğüm vakit şans eseri karşıma çıkıverseydi tüm cazibesi ve güzelliği ile beni karşı kaldırıma kadar savurur ve bana, benim ne olduğumu düşündürtürdü.

Hayal Gücü ile Gelişip, Bilinçaltından Fırlayanlar IV:

Uzun süren deniz seyahatim sonrasında ilk kez ayak bastığım karada, yalnızlığım eşliğinde rotasız turlamaya başladım. İlk işim bir paket düşünce kırıntısı ve bir şişe duygu seli almak ve onları keyifle tüketmeye koyulmak oldu. Sonra yalnızlık ile, mavi ve hüzünlü çiçeklerle donatılmış bir parkın en ücra köşesindeki bir banka tüneyip, menzilimizdeki tüm insanları ve onların suni ihtiyaçları sebebiyle üretmiş oldukları değersiz eylemlerini gerçekleştirme çabalarını seyrettik. Hayatı o kadar hızlı yaşıyorlardı ki midem bunu kaldıramaz oldu; bir denizci olarak hayatımı gemilerde geçiriyor olmama rağmen. Ardından, bir anda içimdeki bilinmeyene duyulan özlem duygusu benden kaçtı, bende ayak bastığım topraktan. Toprak üstünde duran her şeyden kaçıp, gemideki kamarama geri döndüm. Anlaşılan o ki toprak, bünyemde alerji yaratmıştı. Yalnızlık ile duvara asmış olduğum eskimiş define haritası hakkında tartışmaya başladık. Ganimeti hayal ettik. sonra yalnızlık uyudu ya da bana uyuyormuş gibi görün...

Hayal Gücü ile Gelişip, Bilinçaltından Fırlayanlar II:

Bazıları onun yaşlı ve hüzünlü bir kadına anıları ve gençliğini armağan ettiğini söylüyor. Bazıları, zıpladığı zaman yer kabuğunu çatlatabileceğine inanırken, bazıları parmaklarıyla Güneş'i bir sivilce gibi sıkıp, patlatabileceğini iddia ediyor. Bazıları, köpek dişlerini kör bir sustalı bıçak ile bilediğine inanıyor. Bazılarıysa, yaşadığı çürük kulübenin, en kıvrımlı ve yağmur yüklü bulutların tepesinde bulunduğunu söylüyor. Bazıları, insanlık tarihinin, gelişigüzel  herhangi bir gecesinde, karanlık bir şehrin, sadece en tehlikeli ve gözü pek insanlarının takıldığı barın puslu ara sokağında, tam beş kişiyi, gitarının ince mi teli ile boğduğundan bahsederken, bazıları kadife paltosunun altında kanatlar olduğuna inanıyor; siyah kanatlar.

Hayal Gücü ile Gelişip, Bilinçaltından Fırlayanlar I:

Kurşun geçirmez bir gülücük ve kulak yırtan çığlıklarla doldurulmuş bir pompalı tüfekten hızla çıkan, bir çift keskin gözün delici bakışı, ceplerini Ay ve yıldızlar ile doldurduğunu sananların tam kalbine odaklı ilerlerken; emekleyerek büyüyebildiğini iddia edenler, yolun sonunda patlayıp, onların etrafını saran havaya karışacak, havayla bir olacak. Ve s ıcak renklerle örülmüş olan günbatımı, gökkuşağına sarılı sigarasını Güneş ile yakıp tüttürürken, keyifle olan biteni izleyecek. Sonra kan kırmızısı dere buz tuttuğunda ve ağaçlar, sabahın ilk ışıklarına kadar ıslık çalmayı sürdürdüğünde, gölgeleriyle oynayan masum çocuklar, hakikat ile buluşacak ya da kafa kafaya çarpışıp, göt üstü yere düşecekler. Hakikatin yadsınamaz kudreti, tüm çocukları birer birer toplayacak. Tek bir kapta yoğurup, ortalama insanı yaratacak. Ardından, gökyüzünde asılı olan tüm bulutlar aniden yarılacak. Okyanuslar köpürecek, dağlar şahlanacak ve bir zamanlar yarım yamalak bir sevgiyle beslenmiş olan herkesi ve...