Panter Liva

Bir gece ve ansızın, bir ihtimalin, benim açımdan değerlendirilebilir ve faydalı oluşu sakince gün yüzüne çıktı.

Aynı gece, yalnızlığımın başka gözlere batışı nedeniyle bana doğru hızla gelen özenle süslenmiş bir teslimat, herhangi bir müdahaleye dahi teşebbüs etmeyen, başına buyruk bir güç tarafından itildi. Ve nitekim gözle görülemeyen doku ile örülmüş bir yolda, bu gözlerin sahibi olan kişi ile yürüme ihtimali aklıma düştü.

Sağlam adımların güçlü olmasının aşıladığı keyif ve heyecan, çiçekler açtığı vakit Güneş çoktan doğmuş olacağına işaret etmişti; sevgi paylaşılabilir formuna doğru evrilirken. Her şey korkunç, her şey bulanık ve her şey güzel.

Ancak yanılmıştım. Çünkü o gece kendim için dizayn ettiğim ihtimaller dizisi, bu lanetli yalnızlıktan sıyrılmak adına kendime sunduğum ve sunduğumu bilmeme karşın görmezden geldiğim somut bir yalandı. Yalanımla esasen bütündüm. Beni kurtaracak olan niteliklere ulaşmam da imkansızdı.

Zaman ilerledikçe yalanım beni yuttu, ben de bana doğru çektiğim herkesi; tıpkı bir girdap gibi. Bir başkasını kendim için kurban etmiştim, kendimi hayata kurban etmemek adına.