Yardım Eline Karşılık Verdim
Gecenin kılcal damarlı rahmini yırtarken sen, gülmüştün yüzüme. Güzeldin, kızarmış yanakların ve ufak, körpe dişlerin. Göz kapaklarında ter birikmişti, aşağı doğru süzülüyorlardı. Gülüyordun, duraksamadan gülüyordun. Parça parça kan öbeği ve parlak yılan derileri vardı yerde, attığım her adımda ayaklarıma dolanan. Yüzler vardı duvarlarda, ekşimiş, korkunç insan yüzleri. Ve pençelerin vardı, keskin, bilenmiş pençelerin. Kendi tenini kokluyordun sürekli. Küçüktün, git gide küçülüyordun. Doğumun sancılıydı, çıplak gözlerimle izledim. “Ölümden beter olmalı” diye düşündüm kişisel gerçekliğine en yakından tanıklık edince. Durdum ve kendim için dua ettim. Zeminde beliren çatlaklara basmamaya ant içmiştim, beni en dibe çekmesinler diye. Tam o esnada, yani seneler sonra, çakılı kaldığım yerde her şey noksandı. Dağınık hissediyordum ve sönmüş. "Kendine dürüstçe sahtekâr diyemeyenin, cehaletinden korkmalı" diye düşündüm. Her şey çok gerçekti. Gerçek ise olması gerektiği gibidir. Bir ya ...