Kayıtlar

Ağustos, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Damarlar ve Tuğlalar

Evler. Dört duvar, duvarların içinde borular var, paslı borular ve pencerelere asılmış renkli saksılar. Bir çatının altındadır hayat, Bazen yalnız, bazen ortaklaşa. Yuva. Müşterek müessese. En küçük birim. Çalı çırpı hepsi. Gerçek şu ki kuşların zanaatkârlığını insanlar taklit etti. Alışkanlık, sadakat ve ait hissetmek. Ait olmak birine, birilerine. Özlem duymak. Hisler, besleyince büyüyor. Yerine oturan ve sadece yerinde güzelleşen bazı şeyler var. Yalnız verimli toprakta açan çiçekler gibiyiz. Pek çok şeyi bildiğimizi sanar, nitekim yanılır ve taşınırız. Ve günün karanlık yüzünden baktığımızda görürüz ki gün ışığı, düştüğü yeri şefkatle öper. İnsan, hayaletlerinin gölgesinde dinlenmeli. Yorgunluk, göz kapaklarında birikmiş. Denizdeki dalganın zincirleme  köpüğünde suyun gizli mesajı hapsolmuş. Bak, karıncalar durmaksızın çalışıyor. Betonu delen şu yabani otlara bak! Bulutlar, bize bir şeyler anlatmak istiyor. Dışarıda hayat var, hayatta ise ritm. Ritmde bir düzen var, düzende ise...

KOLOSS

Ben doyumsuz bir devim. Değersiz hayatları yutuyor ve seni ödüllendiriyorum. Seni ve ruhunu emiyorum. Ben senin canına susamış canavarın ağzıyım. Muntazam bir yalanın yapısı. Sana sahibim. Seni reddediyorum. Ben hayatım. Ölüyüm. Bana güç veriyorsun. Ben senin hayallerin ile çağrıştırılan devasa bir kralım. Korkuların tarafından çağrıldım. Bana ihtiyacın var, beni besliyorsun. Ben heybetli devim. Yanılmaz diktatör. Kurallarım herkes için geçerlidir. Beni dinleyeceksin, benim için kan akıtacaksın. Ben hayatım. Ölüyüm. Kaderine ben karar veririm. Bana güç veriyorsun. Hayallerini yutuyorum. Duyulmamış yalvarış ve haykırmaların gözyaşlarını kana kana içiyorum. Zamanın kabuğunu dolduran korkuyu, büyük bir keyifle içine çek. Azgın kırmızı nehirler ve dereler - benim gölgemin krallığıdır. Sonsuz gecede insan korkusunun her hücremi canlandırdığı yer. İşte burası. Şüphe duyanlara; yaralarınız asla iyileşmeyecek! Yaratılışımı sorgulayanlara; ben gerçek değilim! Acı çekiyorum. Ben kederim. Ben sen...

Gergin Yaylılar Orkestrası

(O , pek çok kişide gizlidir, değişkendir. Pek çok kişi, pek çok kez " O " olmuştur. " O " yücedir, bir sıfattır; birden fazla kişide gizlenir. " O " biri değildir, gıpta ve özen ile yaklaştığım ve aşık olduğum bir kuvvettir. 30 senelik hayatımda, ara sıra yüzünü gösteren bir misafirdir " O ".) Hayır, onunla sınırlı değil. Hiçbir şey onunla sınırlı değil. K endini kandırıyorsun.   İçten içe kendini kandırdığını biliyorsun ve bu tahrip edici oyunundan keyif alıyorsun. Silik ve renkli anılara tutunup, onları sömürmek için, onlarla kişisel tuvalini boyamak için, doğru bildiklerini bir bir parçalarına ayırıyorsun. Her küçük şeyin, her birimize hizmet etmek için oluşturulmuş bütüncül sistematiği sana bir anda ifşa oluveriyor. Artık debelenmenin bir manası yok, çünkü ne yaptığını gerçekten bilmiyorsun... Her şey, onun çok daha üzerinde. O , sadece senin kişisel yolculuğunda kaygan bir basamaktı; bir zamanlar üstüne basmaya her yeltendiğinde tökezled...

Hayat, Kalbin İçine Gömülüdür

Şimdiki zaman, —tüm olasılıklarıyla, sayısız isabet ve ıskalarıyla— geçmişten çok daha üstündür. O, yaşayan ve nefes alan bir organizmadır.

Sessizlik Seksidir

Şimdiye dek sözcükler ile dans etmeyi sever ve iyi de dans ederdim. Ancak artık ara sıra ritmi kaçırdığım ve tökezlediğim oluyor. Kendimi ve içinden geçtiğim bu durum ile olan ilişkimi incelediğim zaman, altta yatan en temel sebebin, sahip olduğum, halihazırda kişisel haznemde bulunan sözcükleri kullanarak arzuladığım sonuca varamayacağıma dair net olmayan bir farkındalığı, bir cümleyi henüz inşa etmeye başlarken edinmemden; yani haz ve arzunun içimde anı anına birbirine temas etmesi ve birbirlerini iptal etmesinden kaynaklandığını tespit ediyorum. İçselliğimde yaşadığım basit ancak etkili bir kısa devre. Ve nitekim buradan belki de şöyle bir sonuca ulaşıyoruz: henüz üzerinde çalışılmamış ve henüz düzeltilmemiş olan düşünceler ya da düşünce taslakları, genellikle doğru ve başkaları için faydalı kelimelere gebe değildir, yüksek olasılıkla olamaz da. İnsanın içinde barınan hiçbir şey, bir hışımla ve gelişigüzel bir biçimde dışarı çıkmamalı, bir başkasına sunulmamalı. Kişi, her daim davra...