Doğanın Kanunlarına Dair Gözlem ya da İzlenimlerim:

1) Doğanın kanunları, işleyen bir sistemi oluşturur. Bu nedenle yaratılan varlık, bu kanunlara ve onların işleyişine boyun eğmek, kanunların tümü ile uyum içerisinde yaşamak zorundadır. Doğanın kanunları değişmez, eğilmez ve bükülemez.

     • Rüzgar ne yöne doğru eserse, ağaç o yönde eğilir. Rüzgarın şiddeti, ağacın formunu belirler.

2) Doğada bulunan her bir element, birbiri ile bütüncül ve tamamlayıcı bir ilişki içerisindedir.

     • Çimen tanesi, göze tek başınayken ilişmez. Gözlerimiz, yeşilliği bir bütün olarak görür ve o şekilde nitelendirir.

3) Doğada bulunan elementler arasındaki bağ, birbirlerine eklemek üzerine kuruludur.       

     • Bir fidan, büyümek için toprak, Güneş ışığı, hava ve suya ihtiyaç duyar.

4) Doğru çalışan hiçbir element, ihtiyaç duyduğu kaynaktan geri ödeme yapmamak pahasına almaya yeltenmez. Bir yapıya mensup hiçbir eleman, kendi menfaatine odaklı çalışmaz.

     • Bir ağaç, topraktan sadece meyve ya da oksijen verebilmek ya da fayda sağlamak kaydıyla ihtiyaç duyduğunu alır.

5) Doğada, zayıf olan için -gelişene dek- tanımlanmış bir alan yoktur.

     • Anne kuş, yavrularını beslerken hasta yavruyu gözden çıkartır.

6) Zamanın realitedeki rolü, bir şeyi geliştirmek ve büyütmektir.

     • Doğar, büyür ve ölürüz. Bu süreç içerisinde, çeşitli tecrübeler edinir ve böylelikle hayata karşı her an, taze bir algı aracılığıyla yeni bir yaklaşım geliştiririz.

7) Realitede gözümüze bozuk, eksik ya da kusurlu görünen şey, ya bizim ya da gördüğümüz şeyin henüz gelişimini tamamlamamış olmasından kaynaklanır.

     • Ham meyve olgunlaşmadan evvel acıdır, yenmez.

8) Realitede, beş duyumuzun üzerinde işleyen, bizden gizli çalışan bir sistem vardır. Bu sistemin güçlerini algılamak için sahip olduğumuz beş duyu zayıf ve yetersiz kalır.

     • Elektriği somut olarak nitelendiremesek dahi, nasıl bir etkiye sahip olduğunu biliriz. Manyetizma ya da kızılötesi ışınlar da buna birer örnektir.

9) Realitede bulunan her bir yapı, içerisinde birden fazla eleman barındırır. Bu elemanlar, birbirleriyle sürekli ve yapıcı bir ilişki içerisindedir.

     • Vücudumuz, birbirine tutunan ve birbiri için çalışan organlardan oluşur. Organlar hücrelerden, hücreler atomlardan, atomlar partiküllerden vs.

10) Realiteye etkisi olan her şey, zıttı vasıtasıyla zihnimizde bir tanım ve anlam kazanır. Yaptığımız tüm ölçümler, zıt güçlerin birbiriyle olan ilişkisi aracılığıyla sonuçlanır.

     • Soğuğu hissetmeden, sıcağın ne olduğunu bilemeyiz.

11) Doğada sabır ve gayret, her zaman karşılığını alır.

     • Aslan, pusu ve plan kurarsa avlanır. Ceylan ise hızlı koşarsa kaçar.

12) Realitede var olan bir şeyin formu, o şeyin üzerinde işleyen gücün miktarı ve amacına göre farklılık gösterir. Ancak üzerinde işlenen şey, esas formunun niteliklerini hiçbir zaman kaybetmez.

     • Bir kalastan masa da yapılabilir, sandalye de.